[Makale-Baslik]

İş Kazası Davaları


İş kazası davaları; İşçilerin işyerinde çalışırken kazaya maruz kalmaları hali iş hayatında sıkça görülmektedir. Bu kazalar hafif nitelikte olup kalıcı zararlara neden olmazken bazı kazalar kalıcı zararlar doğurmakta hatta ölümle sonuçlanmaktadır. İşte bu gibi kazalarda işçiye tanınan tazminat hakkı uygulamada iş kazasından doğan tazminat alacağı olarak adlandırılmaktadır.

İşçinin işverenin otoritesi altında bulunurken işten veya işin gereğinden meydana gelen ve işçiyi zarara uğratan kazaya iş kazası denilmektedir.

İş kazasının en önemli unsuru, kazanın işin yapıldığı sırada ya da iş yerinde meydana gelmesi durumudur. Uygulamada, iş kazaları nedeniyle işverenler tarafından fazlaca tazminat davaları açılmaktadır. İşveren, çalıştığı sektörde ve o sektörde çalıştırdığı işçiyi iş kazasına uğramaması için önlemler alması zorunludur.

İş yerlerinde meydana gelen iş kazalarının fazlaca olması nedeniyle 2012 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hukukumuza girmiştir. Kanunun amacı ise iş kazalarının en aza indirmek olup bunu iş yerlerinde uyulması gereken kurallar ve işverenlerce uygulanması gereken yükümlülükler olarak mevzuatta belirtmiştir.

İşyerinde çalışan işçinin iş kazasına maruz kalması durumunda “kaza tutanağı” tutulmaktadır. Kaza sonrasında işveren tarafından görevli işyeri hekimi ilk müdahaleyi işçiye yapmalı ve sonrasında işçinin hastaneye sevki yapılmalıdır. Yine yapılması gereken önemli bir husus SGK’ya iş kazası bildirilmeli ve SGK tarafından kaza araştırılmalıdır. Bu durum işçi için ayrıca önem arz etmektedir. Bunun nedenini açıklamak gerekir ise, iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle, kurumca yetkilendirilen sağlık kurallarına bağlı sağlık hizmetlilerince verilecek rapora istinaden işçiye gelir bağlanması durumudur.

SGK, hazırlanan raporda işçinin kazanma gücünün en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen işçiye, sürekli iş göremezlik geliri bağlayacaktır. %10 oranın altında rapora sahip işçilere ise geçici iş göremezlik geliri bağlanmaktadır.

İş kazasına maruz kalan işçinin, kaza sonucu düzenlenen raporun oranına göre tazminat davalarında talebi hali ile artacaktır.

İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe dayalı maddi tazminat taleplerinde tazminat tutarı belirlenirken;

  1. Kazanın oluşunda kusur oranı,
  2. İşçinin yaşı,
  3. İşçinin geliri
  4. İşçiye kaza sonucunda verilen raporda yer alan oran

gibi hususlar önem arz etmektedir.

İş kazasına maruz kalan işçi yine açmış olduğu davada, manevi tazminatta talep edebilecektir. Manevi tazminat tutarı, kazanın sonucunda zararla orantılı olup, belirlenecek olan tutarın bir nebzede olsa, duyulan üzüntüyü hafifletmesi gerekmektedir. Mahkeme manevi tazminatı belirlerken tarafların ekonomik gücünü, kusur oranını, kazanın ağırlığı gibi durumlara dikkat etmesi gerekmektedir.

Manevi tazminat davasına, kazaya maruz kalan işçiler başvurabilmektedir. Fakat bazı hallerde ise işçinin yakınları da işçi ile birlikte manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu durum için kaza sonucunda işçinin ölmesi veya ağır bedensel zarara uğramış olması gereklidir.

İş kazası sonucu işçinin ölmesi halinde işçinin yasal mirasçıları tarafından yine bu dava açılabilmektedir. Bu durumda işçinin yasal mirasçıları kaza sonucu işçinin kaza yerinde ölmemiş olup tedavi edilmesi durumunda yine açacakları tazminat davalarında tedavi giderlerini talep edebileceklerdir. Bunun yanında cenaze giderleri, destekten yoksun kalma ve benzeri taleplerde bulunabileceklerdir.

İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davasının zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu 146. maddesine göre kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.

İşçinin iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası dışında yaşanan kaza, Ceza Davalarına da konu olacaktır. İş kazasının meydana gelmesi halinde imkan varsa kaza ivedilikle kolluğa bildirilmeli ve soruşturma işlemleri başlatılmalıdır.

Kaza sonucu ceza yargılaması başlayacak ve işveren veya kazaya neden olan kişiler yargılanacaktır. Örneğin, işveren tarafından işçi sağlığı önemsenmeyen ve yine iş kazasını engellemek amaçlı önlemler almayan bir işverenin işyerinde, işçinin ölümlü iş kazasına sebep olan bir kazanın gerçekleşmesinde sorumlu kişiler sanık olarak ceza mahkemelerinde yargılanacaklardır.

Sonuç olarak iş kazası gerek cezai gerekse hukuki olarak 2 yargılamaya da konu olmaktadır. Bunun sonucu olarak işverenler tarafından “önce işçi sağlığı” amacıyla hareket etmelerini ve yasalarda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmelerini temenni etmekteyiz.

Av. Abdullah Fırat



Son Makaleler

Son Videolar

BİR SORUNUZ MU VAR?