Psikolojik şiddet veya duygusal şiddet, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılacak boşanma davalarının nedenleri arasında yer almaktadır. Eşler, evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlü olup; birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. Bu nedenle, eşlerin birbirlerine psikolojik şiddete yönelik davranışta bulunmaları durumunda sadakat yükümlülüğünün ihlali gündeme gelecektir.
Psikolojik şiddeti, ruhsal açıdan zarar ve acı veren her türlü davranış olarak tanımlayabiliriz. Psikolojik şiddete örnek vermek gerekir ise; güven sarsıcı davranış, baskıcı davranış, küçültücü davranış, suçlayıcı davranış, sevgisiz ve ilgisiz davranış vb. şekildeki davranışları söyleyebiliriz. Psikolojik şiddete maruz kalan eşin bu durum nedeniyle eşine karşı, genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunduğunu belirtiriz.
Psikolojik Şiddet Hakkında Yargıtay Kararları
Küçültücü Davranmak Hakkında Yargıtay Kararları
‘’…Kocanın eşinin kilosuyla alay ettiği ve onu tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir…’’
Yargıtay 2. HD. 22.11.2006 tarihli kararı
‘’…Davalının davacıya ‘’ zürafa gibisin ’’ diye küçük düşürücü konuşmalar yaptığı dövdüğü baskı uyguladığı sabittir. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir…’’ Yargıtay 2.HD. 29/04/2002 tarihli kararı
Aşağılamak Hakkında Yargıtay Kararları
‘’…Kadının kocasına sürekli olarak babamın malıyla sen buraya geldin, seni kapıya koyarsam donunla kalırsın, babamın parasıyla adam oldun dediği gibi, o***** ç**** diye de hitap ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir…’’ Yargıtay 2.HD. 04/03/2004 tarihli kararı
‘’… Kocanın birlik görevini yerine getirmediği ‘’senden karı mı olur ’’ diye eşini aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir…’’ Yargıtay 2.HD. 17/11/2009 tarihli kararı
Suçlayıcı Davranmak Hakkında Yargıtay Kararları
‘’…Mahkemece ‘’kadın tam kusurlu’’ kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu; davacı-davalı kocanın da bağımsız ev açmadığı, müşterek çocuğun kendisinden olmadığını söylediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin tarafların eşit kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsıldığının kabulü gerekir…’’ Yargıtay 2 HD. 11/07/2012 tarihli kararı
‘’…Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olayda; birlik görevlerine yerine getirmeyen, eşinin ailesini tehdit eden, eşi hakkında kız çıkmadı şeklinde söz sarf eden davalı kova tamamen kusurludur…’’ Yargıtay 2 HD. 05/06/2008 tarihli kararı
Hakaret Edici Davranışlar Hakkında Yargıtay Kararları
‘’…Kesinleşen ceza mahkemesinin ilamında kocanın eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu davranış sonucu evlilik birliği temelden sarsılmıştır. Kadının davasının da boşanmaya karar verilmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmaması da usul ve yasaya aykırıdır…’’ Yargıtay 2 HD. 12/07/2002 tarihli kararı
‘’…Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olayda eşini döven davacı koca ile eşine ve eşinin özürlü kardeşlerine sürekli hakaret eden davalı kadının eşit kusurlu bulunduklarının anlaşıldığına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yetersizdir…’’ Yargıtay 2 HD 04/10/2006 tarihli kararı
Yukarıda izah etmeye çalıştığımız davranışların duygusal şiddet olarak kabul edildiği görülmektedir. Bakıldığında duygusal şiddet uygulayan eşin kusurlu bir eylem gerçekleştiği kabul edilmektedir. Fakat her davanın kendi içerisinde farklı olayları mevcut olduğunun unutulmaması gerektiğini ve yine boşanma davalarında kusur tespiti yapılacağını hatırlatmak isteriz. Örnek vermek gerekir ise, duygusal şiddete maruz kalan eşin diğer eşe karşı zinaya yönelik bir davranışının olması durumunda, zina davranışını gerçekleştiren eşin daha fazla kusurlu olduğu kabul edilecektir.